Zengin bir adam için terk edilen Wu Suo Wei, intikam almak için harekete geçer: Amacı, eski sevgilisinin yeni erkek arkadaşı Chi Cheng’i baştan çıkarmaktır. Ancak Chi Cheng’in ona gerçekten âşık olması, ikisinin arasındaki bu manipülasyon oyununu hiç beklenmedikleri bir şeye dönüştürür: Gerçek duygulara…

Sorn ve Jun, birbirlerinden hoşlanmamaya yazgılı gibi görünmektedir; ancak Jun’un Sorn’u bir sazan göleti kazasından kurtarmasının ardından hayatları iç içe geçer.

Yükselen bir aktör olan Jin ve beş kez “En Sarılabilir Adam” ödülünü kazanan Akin ile arasında şakalaşmalarla dolu eğlenceli bir rekabet doğar ve bu rekabet, gerçek bir ilgiyle harmanlanır. Dinamikleri zamanla derinleşerek karmaşık ve tutkulu bir ilişkiye dönüşür, aşkı, hırsı ve eğlence sektöründeki zorlukları keşfederler.

Woo Seul Ki, bir taşra yetimhanesinde büyümüştür. Seul'e taşınır ve Güney Kore'nin en başarılı %1'lik öğrencilerinin kabul edildiği Chaehwa Lisesi'ne kaydolur. Woo Seul Ki, diğer öğrencilerle pek anlaşamaz. Ancak Yoo Je Yi adında bir öğrenci ona yaklaşır ve arkadaş olurlar. Yoo Je Yi, okulun en güçlü öğrencisidir. Yüksek IQ'ya, zengin bir aile geçmişine ve etkileyici bir görünüme sahiptir. Doğduğundan beri herkesin kıskandığı bir hayat sürmüştür ve üstünlüğünün farkındadır. Ayrıca konumunu kendi lehine nasıl kullanacağını bilen kurnaz bir kişiliğe sahiptir. Yoo Je Yi, transfer öğrenci Woo Seul Ki'ye özel bir ilgi gösterir ve kısa sürede aralarında arkadaşlık ile saplantı arasında tehlikeli bir ilişki gelişir.

Ölümün kıyısındayken Sheng Shao You, tam da hayalindeki gibi biriyle karşılaşır: narin, masum ve göz alıcı bir "beyaz lotus" güzelliği… İnsan onu vazoya koyup sadece seyretmek ister. Zarif, korunmaya muhtaç, sessiz… Ama kısa süre sonra anlar ki, bu çocuk sadece zararsız bir zambak değil. O, nadir rastlanan ve tehlikeli bir tür: bir hayalet orkide. Görünüşü kadar büyüsü de etkileyici… ama karanlık, öngörülemez ve ölümcül. Takıntı ile evcilleştirilemeyen bir varlık karşı karşıya geldiğinde, sonunda kim kimi tüketecek? Tutku mu galip gelecek, yoksa yok oluş mu?